Endüstriyel alanda çalışan soğutma devreleri, dış ortam şartlarının yanında, bulunduğu şartların da korozif etkisi altındadır. Endüstride kullanılan birçok kimyasalın buharı ve özellikle baca gazlarının birçoğu korozif etkiye sahiptir. Baca gazlarının, atmosferik ortamdaki rutubet içinde çözünerek, asit yağmuru şeklinde yüzeyde yoğuşması sonucu, özellikle dış ortamda açıkta çalışan kondenser devreleri üzerinde korozif etkisigörülür. Ayrıca soğutma devresinin büyüklüğü ve çeşitli metallerden teçhiz edilmesinden dolayı da, elektrokimyasal korozyon söz konusu olur. Bu tip korozyon metalik yapı malzemesinin değişik cinsli olarak kullanılması veya metallerin bir başka metalle kaplanması hâlinde görülür. (Örneğin; bakır borulu - alüminyum kanatçıklı bir kondenserde farklı iki metal arasında elektrokimyasal korozyon söz konusudur.)
Hava soğutmalı bakır boru - alüminyum kanatlı kondenserin ömrü, önlem alınmadığı takdirde, cihaz sac aksamı kadar uzun ömürlü olamamaktadır. Korozif ve ısıl etkilerden ötürü en fazla 5 – 6 yıl sonunda alüminyum kanatçıklar hızla bakır boruların etrafından çürüyerek dökülmektedir (deniz üstü veya denize yakın konumlu mekânlar veya endüstriyel fabrika ortamlarında çok daha kısa süre içinde). Azalan kondenser yüzey alanı sonucu cihazlar, daha yüksek yoğuşma basınçlarında çalışmak zorunda kalmaktadır.
Dolayısıyla soğutma kapasiteleri düşmekte, çekilen elektrik enerjisi artmakta ve yüksek basınç problemleri neticesinde cihazlar sık sık arızalanmaktadır. Son yıllarda korozyona önlem olarak alüminyum borularda ve kanatçıklarda ısı transferini azaltmayacak şekilde kaplama teknikleri geliştirilmiştir. Bunlardan biri de eloksallı katosferik kaplama tekniğidir.